İwagumi Japonca bir kelimedir. Geleneksel japon bahçelerindeki kaya düzenlemeleri ile akvaryumun tasarımı arasında kuvvetli bir bağ kurar. Türkçe olarak ''kaya düzenlemesi'' sanırım yerinde bir karşılık olacaktır. İwagumi tarzı köklerini Japon kültüründen alır. Bu tarz düzenleme seyredene sadelik, huzur ve dinginlik hissi uyandırır. Bu özellikle budizm ile yoğrulan japon kültürünün bir etkisidir.
Gelelim bu stildeki akvaryum düzenlemesine ruhunu veren karakteristik özelliklere. Bu düzenlemelerde kullanılan kayaların miktarı genelde tek sayılara denk gelir ve aynı türde olmalarına özen gösterilir. Özellikle üç tane kayadan oluşan ''Sanzon İwagumi'' tarzı oldukça maharet gerektirir. Belki bunun bir sebebi bizim gibi batı kültürü etkisi altında yaşayan insanların; japonlar kadar mütavazi ve sade olmayışıdır. İşin doğrusu kendi kanatim olarak diyebilirim ki; basit ve sade olan her zaman doğal bir güzelliğide kendi üzerinde barındırır.
İwagumide en büyük taşa Oyaishi denir ve genellikle hafif eğimli bir biçimde altın orana uygun olarak konumlandırılır. Budayı temsil eder. İkinci büyüklükte olan taşın adı Fukuishi , biraz daha küçük olan üçüncüsünün adı ise soeishi dir. Bunlar budaya hizmet edenleri temsil eder. Üçden fazla taş kullanaılacaksa; bunlar genelde küçük olan ana taşların bir uzantısı olarak konumlandırılır ve daha küçüklerdir. Az öncede bahsettiğim gibi adetleri teksayıya denk gelir. Bu yardımcı taşlara ise suteishi denir.Kaya seçimi olarak genellikle Shou kayası, Maten kayası,Ryuoh kayası,Ohko kayası ya da Seiryu seki kayası gibi taşlar tercih edilir. Türkiye'de akvaryum ve süs balığı satan mağazalarda bu tarz dekorasyon malzemeleri bulmak genellikle büyük meseledir. Bulduğunuzda ise muhtemelen fatura biraz kabarık çıkar. Bundan dolayı bizler genellikle; sık bulunması ve hesaplı olması sebebiyle Gnays kayasını,Fosil yada kimi zaman lav kayasını tercih ederiz.
Bu tarz düzenlemelerin bir başka özelliğide yine sadelikle ilgilidir. Bu durum kendini özellikle bitki türlerinin seçimi ve çeşitliliği ile, dikkatli gözlere kendini hemen belli eder. Genelde zemini kaplayan kısa boylu bir taban bitkisi ve arkada özellikle kaya düzenlemenizin ardında ve çevresinde kullanılan bir arka plan bitkisi ile iki veya üç çeşit bitki tercih edilmelidir. Daha fazlasının kullanımı sizi bir anda işin ruhundan uzaklaştıracak bir noktaya kolaylıkla sürükleyebilir. Bitki olarak ön planda Glossostigma elatinoides,Hemianthus callitrichoides,Eleocharis acicularis,Eleocharis parvula,Utricilaria graminifolia ve zeminde yayılan pek çok kısa boylu bitki kullanılabilir. Arka plan bitkisi olarak blyxa japonica, blyxa aubertii oldukça iyi tercihlerdir. Bunların haricinde arka plan bitkisi olarak Rotala türleri; belki yüksek tanklar için sık dikilmiş Vallisneria nana gibi türler rahatlıkla kullanılabilir. İşin özü uyum, sadelik, mütavazı bir güzellik ve zarafettir.
Aynı sadelik anlayışı bitkiler haricindeki diğer canlıların seçiminde de kendini gösterir. Bitkiler ve balıklar uygun ve dengeli bir biçimde dizayn edilmiş bir fauna ve flora meydana getirmelidir. Çeşitlilik bitkilerde olduğu gibi abarılmamalıdır. Genelde sürü davranışları segileyen balıklar iyi bir tercih sunabilir. Rasbora (Trigonostigma heteromorpha), Kardinal Tetra (Paracheirodon axelrodi), Kırmızı Burun Tetra (Hemigrammus bleheri) gibi türler iyi birer seçim olabilir.
Bunun haricinde karideslerde hem güzeliğiyle hem de işlevseliğiyle genel bir tercih olarak öne çıkar. Daha çok Amano karidesi diye tanınan Caridina multidentata , özellikle küçük ve hassas taban bitkilerinizin arasında oluşabilecek alglere karşı sarraf hassasiyetinde işler çıkartabilir. Ne yazık ki üretilmesi birazcık zahmetlidir. Türkiye'de az sayıda meraklı hobici bunu dener ve genelde verdiği zahmetden dolayı bir kaç uğraşdan sonra sıkılıp bırakır. İthal olarak geldiğinde ise muhtemelen fiyat konusu canınızı biraz sıkar. Fakat karidesler konusunda bir hayli alternatif vardır. Özellikle Kiraz karides olarak bilinen Neocaridina denticulata kolay üremesi,uygun fiyatı ve rahat bulunabilirliği ile oldukça iyi bir tercihtir. Bir akvaryuma bir kaç tane atın. Eğer etraflarında larvaları toplayacak balıklar yoksa; biraz abartılı bir tabirle, bir kaç ayda Çin ordusu kadar kalabalık olacaklardır. Karidesler benim çok sevdiğim canlılardandır ve bundan dolayı lafı fazla uzatmamak için burada keseceğim. Çünkü ilerde bunlarla ilgili ayrı bir yazı yazmak hem bu güzel canlıları daha iyi tanımak, hemde konunun bütünüğünü bozmama adına daha uygun olacaktır.
Yazının başından beri sıklıkla sadelik ve basitlikden bahsettik. Fakat bu beraberinde yanlış anlamayıda getiriyor. Genelde insanlar, sade ve basit denildiğinde; buna kolay anlamını bir çırpıda yüklemeye meyillidir. Fakat bu yanlış bir algılamadır. İwagumi akvarymuları, düzenlenmiş kaya kompozisyonlarının etrafında; tabanı kaplayan zemin bitkileri ve arka fon bitkileriyle birlikte göz alıcı,yoğun ve yemyeşil bir görsellik sunar. Kısa boylu zemin bitkilerinin tabanı bir halı gibi kaplamasını sağlamak; söylemekden daha zor bir uğraştır. Bunun için high tech diye tabir edilen yüksek destekli bir akvaryum kurulumu gerektirir. Bu akvaryumunuzun yüksekliğine bağlı olarak, litre başına 1-1,5 W. kadar bazen de daha fazla aydınlatma ve tankınıza fotosentez için harici bir kaynakdan ekstra CO2 desteği sağlamanızı gerektirir. Her bitkinin ihtiyacı olan potasyum, fosfor, azot gibi temel besinlerden oluşan NPK gübrelerini ve demir Fe, bakır Cu, Çinko Zn, Mangan Mn, bor B, molibden Mo ve benzeri eser elementleri ihtiva eden mikro besin gübrelerini uygun mktarda kullanmanızı ve de sık su değişimlerini ihmal etmemenizi zorunlu kılar.
Unutulmamalı ki her güzelliğin bir bedeli vardır ve çoğu zaman bu bedel maddi olarak değil, manevi olarak ödenir. Bizde bir söz vardır ''emek olmadan yemek olmaz'' diye. Tam da bunu anlatıyor sanki. Ama bütün bunlar kısa sürede bitirilebilecek zahmetlerdir ve karşılığında duyulacak hazda buna orantılı olacaktır. Daha önce bitkili akvaryum kurmamış olan arkadaşların; doğrudan iwagumi gibi iddalı bir stil akvaryumuna yöneldiklerinde sıkça sorunlar yaşamaları normaldir. Fakat bunlar tatlı tecrübelerdir. Yinede daha önce sucul ve amfibik bitkiler konusunda biraz tecrübe ve bilgi sahibi olunmasını kisisel olarak öneririm.
Daha sonra ki yazılarda burada örnek görsel olarak sunulmuş akvaryumların tanıtımlarına da yer vereceğim. Bu yazıda kullanılan fotoğraflar, Ertuğrul Saygın'a ve Timuçin Sağel'e aittir. Fotoğraflarını kullanmama izin verdikleri için kendilerine teşekkür ederim. İlk fotoğraf ''Küçük Kanyon'' adlı tasarımın fotoğrafıdır. Diğer iki fotoğraf ise ''Göl Esintisi'' adlı tasarımın; iki farklı arka plan posterleriyle çekilmiş çeşitlemeleridir.
emeğinize sağlık faydalı bir yazı olmuş..
YanıtlaSil